Türkiye, kraliyet markası Barbour’da ilk 3 yolunda

YENER KARADENİZ/İSTANBUL

İngiltere’de 1894’te kurulan ve aynı ailede 5. kuşak tarafından yönetilen İngiliz moda ve yaşam markası Barbour, Türkiye’de Avrupa’nın en büyük mağazalarından birini açtı. Markanın tarihinden izler taşıyan haritage konseptli mağaza ile birlikte Barbour, Türkiye’de 8 mağazaya ulaştı.

Barbour Küresel Distribütörler Genel Müdürü Neil Parker, Türkan Tekstil CEO’su İsmail Çetin ile birlikte EKONOMİ’nin sorularını yanıtladı. Neil Parker, Türkiye’nin kendileri için en önemli pazarlardan biri olduğunu ve burada hem üretim hem de satış anlamında büyümeyi hedeflediklerini belirtirken Türkan Tekstil CEO’su İsmail Çetin de 2027’ye kadar 60’a yakın ülke arasında Türkiye’nin ilk 3’e yükseleceğini söyledi. Parker, “Enerjik şehirlerde büyümek istiyoruz. İstanbul da bunlardan biri. Şehrin kaldıracağı kadar mağaza açacağız. Biz bir fast fashion ya da geçici bir marka değiliz. Amacımız az da olsa doğru yerde mağaza açmak. Burası da Barbour’un kalbinin attığı bir yer” diye konuştu. Barbour, 1974’ten itibaren Kraliyet Ailesi tarafından resmi tedarikçi (Royal Warrant) olarak tanınıyor.

Globalden Türkiye’de üretimi artırma sözü 

Türkiye’deki enflasyonist baskının talebe etkisi konusunda ise Neil Parker, şu ifadeleri kullandı: “Türkiye’de lüks ürünlerin bir tık altında konumlanan markalara talep yüksek. İnsanların kaliteli ve iyi bir ürün aradıkları yerde konumlandık.” Parker, burada üretim konusunda ise “Türkiye’de üretimimiz az da olsa var. Kaliteli beğendiğimiz ürünler çıkıyor. Ceketlerimizin birçoğu İngiltere’deki orijinal fabrikasında el işçiliği ile üretilmeye devam ediyor. Türkiye’deki üretimi gelecekte artırabiliriz” dedi.

4 yeni mağaza daha açılıyor 

Türkan Tekstil CEO’su İsmail Çetin, şirketin 2010’da Mehmet Bozar tarafından kurulduğunu ve bugüne kadar birçok markayı temsil ettiklerini belirterek, İngiliz marka ile 2019’da resmi distribütörlük anlaşması imzaladıklarını anlattı. Barbour’un Türkiye’de geçmişinin 1994’e kadar dayandığını anlatan Çetin, her yıl offline’da yüzde 30, online’da ise yüzde 120 büyüme kaydettiklerini dile getirdi. Çetin, “Şu an 8 mağazamız var ve tr.barbour ve satış şirketimiz soylustore.com ile online tarafta satış yapıyoruz. Satışlarımızın yüzde 26-27’sini online satışlar oluşturuyor. Nisan ayına kadar 4 mağaza daha açacağız. 2027’ye kadar 30 mağazaya ulaşma hedefimiz var” dedi.

Barbour’a Lady Diana etkisi

Barbour’un küresel yolculuğunda Prenses Diana’nın da önemli bir etkisi bulunuyor. Çetin bu olayı şöyle aktardı: “1994’te Prenses Diana’nın Barbour giydiği fotoğraflar var. Lady Diana çok sevildiği için o fotoğrafta giydiği mont bir anda trend bir parça haline geliyor, Barbour da global bir marka konumunu güçlendiriyor. Ancak kimse o fotoğrafın paylaşılacağını tahmin etmediği talebe cevap vermek konusunda yeterli hazırlık yapılamıyor. Diana’nın giydiği ceket yok satıyor.”

Kur ve ithalat vergileri zorlayıcı

Türkiye’de Barbour’a talebin seyri konusunda ise Çetin, bu tarz ekonomik krizlerden lüks ürün grubunun daha az etkilendiğini belirterek, “Pahalı ürünler daha çok satmaya başladı” dedi. Fiyatlama konusunda kurdaki hareket ya da ithalat vergilerinin kendilerini zorladığını anlatan Çetin, “İngiltere’den bu nedenle bir tık daha pahalı satmak zorunda kalıyoruz. Hali hazırda vergi politikası zorlayıcı. Geçen yıl birçok firma 5-6 kez fiyat yükseltirken biz 2 kez fiyat artırmak zorunda kaldık” diye konuştu.

 

 

 

Kaynak: Ekonomim

Başa dön tuşu