“Karbon yakalama planı ekonomik açıdan sürdürülebilir çözüm değil”

IEEFA’nın (Enerji Ekonomisi ve Finansal Analiz Enstitüsü) yayımladığı yeni rapora göre, İngiltere Hükümeti’nin karbon yakalama ve depolama (CCS) teknolojilerine yönelik artan sübvansiyonları, kamu kaynaklarını “dipsiz kuyuya” dökme riski taşıyor.

Raporda, CCS teknolojisinin maliyetleri, teknik kısıtları ve sınırlı iklim faydaları nedeniyle ekonomik açıdan sürdürülebilir bir çözüm sunmadığı vurgulanıyor. IEEFA uzmanları, CCS yatırımlarının büyük kısmının fosil yakıt endüstrisine yönelik olduğunu ve bunun, iklim kriziyle mücadele açısından verimsiz ve riskli bir strateji olduğunu belirtiyor.

İngiltere’nin Net Sıfır hedefleri doğrultusunda kamu fonlarının fosil yakıtla çalışan enerji santrallerine yönlendirilmesinin, iklim politikalarında ciddi bir çelişki yarattığı ifade ediliyor. IEEFA’ya göre, karbon yakalama sistemleri vaat edildiği gibi yüksek miktarda emisyonu kalıcı olarak yakalamakta başarısız oluyor. Buna rağmen bu sistemler, devlet teşvikleri ve sübvansiyonlarıyla desteklenmeye devam ediyor.

Rapor, CCS projelerine yönelik şeffaflık eksikliğine ve uzun vadede kamu bütçesine getireceği yüklerin hesaplanmamasına dikkat çekiyor. Özellikle, CCS projelerinin sürekli kamu desteğine ihtiyaç duyduğu, ancak bu yatırımların çoğunun geri dönüşünün garanti altında olmadığı belirtiliyor.

Yenilenebilir çözümler öncelikli olmalı

IEEFA uzmanları, karbon emisyonlarını azaltmak için CCS gibi yüksek maliyetli ve tartışmalı teknolojilere bel bağlamak yerine, enerji verimliliği, yenilenebilir enerji kaynakları ve elektrifikasyon gibi daha etkili ve düşük maliyetli çözümlere öncelik verilmesi gerektiğini savunuyor.

Ayrıca, CCS teknolojisinin genellikle ağır sanayi gibi bazı zor azaltılan sektörlerde sınırlı bir rol oynayabileceği, ancak enerji sisteminin geneli için ana çözüm olamayacağı ifade ediliyor.

IEEFA’nın raporu, Birleşik Krallık hükümetini CCS yatırımlarının ekonomik, çevresel ve sosyal etkilerini yeniden değerlendirmeye çağırıyor.

Başa dön tuşu