EIF Yürütme Kurulu Başkanı Murat Dilek, “EIF, Türkiye’nin enerjideki uluslararası gücünün en somut göstergesi”

Enerji sektörünün en önemli uluslararası buluşmalarından biri olan 19. EIF Enerji Kongresi ve Fuarı, 8–10 Ekim tarihlerinde İstanbul Fuar Merkezi’nde kapılarını açtı. Bu yıl 30 bini aşkın yerli ve yabancı ziyaretçiyi ağırlamaya hazırlanan organizasyon, enerji alanında Türkiye’nin en büyük ve en kapsamlı etkinliği olma özelliğini bir kez daha ortaya koydu.

“Enerji Mevzuatı Açısından Kritik Bir Dönem”

Açılışta konuşan Global Enerji Derneği Başkanı ve EIF Yürütme Kurulu Başkanı Murat Dilek, fuarın zamanlamasının sektörel açıdan büyük önem taşıdığına dikkat çekerek, “Şu anda sektör gündemi yine oldukça yoğun. Mevzuatların, yeni düzenlemelerin ve uygulamaların sıkça konuşulduğu bir dönemde, EIF’in bu zamanda gerçekleştirilmesi enerji mevzuatı açısından son derece önemli.” dedi.

Dilek, kongre kapsamında mühendislikten finansmana kadar geniş bir yelpazede konuların ele alınacağını belirterek, fuar alanında da yeni yatırım fırsatlarının öne çıktığını ifade etti.
“Bugün burada hem kongre tarafında işin mühendisliği, tekniği, finansmanı gibi birçok konuyu ele alacağız. Aynı zamanda fuar alanında da hem yerli hem yabancı pek çok şirketin yeni yatırımlar için fırsat arayışında olduğunu görüyoruz. Çünkü enerji sektörü gerçekten küresel bir sektör. Buradaki petrol fiyatlarıyla İtalya’daki, doğalgaz fiyatlarıyla Amerika’daki fiyatlar birbirine oldukça yakın. Dolayısıyla bizim de enerji ihtiyacımızı karşılayacak yeni ortamlar ve yeni pazarlar bulmamız gerekiyor.”

“İstanbul, Enerji Fuarcılığında Yeni Merkez Olma Yolunda”

Bu yıl 40 ülkeden yaklaşık 500 yabancı yatırımcıyı ağırlayan EIF Enerji Fuarı, İstanbul’un uluslararası fuarcılıkta artan rolünü bir kez daha gözler önüne serdi.
“İstanbul, bu noktada artık fuarcılık anlamında gerçekten çok önemli bir merkez haline geldi. Daha önce bu tür fuarlar genellikle Münih’te, İngiltere’de, Birmingham gibi şehirlerde yapılıyordu. Ancak biz İstanbul’un bu alanda çok daha fazlasını hak ettiğini düşünüyorduk — ve nitekim öyle oldu.”

Dilek, fuarın küresel ölçekteki etkisine dikkat çekerek, “Bugün baktığımızda Afrika’dan, Özbekistan’dan, Hırvatistan’dan, Avrupa’dan, Amerika’dan yani dünyanın dört bir yanından enerji sektörü temsilcileri bu fuara geliyor. Burada iş bağlantıları kuruyorlar. Çünkü Türkiye, hem üretim maliyetleri açısından rekabetçi hem de mühendislik kalitesiyle birçok ülkeye hizmet verebilen bir konumda. Bu da Türkiye’yi tercih edilen bir ülke haline getiriyor. EIF Fuarı da bunun en somut göstergesi.” şeklinde konuştu.

Yerli Katılım Her Yıl Artıyor

Fuarın katılımcı profiline ilişkin de bilgi veren Dilek, yerli katılım oranının her yıl arttığını belirtti.
“Stand katılımı anlamında henüz istediğimiz seviyede değiliz. Şu anda %10–15 civarında yerli katılımcı oranımız var, ancak bu oran her yıl artıyor. Biz bu fuarı bir merkez haline getirme hedefiyle ilerliyoruz ve bu kararlılıkla yolumuza devam ediyoruz.”

Dilek, önümüzdeki 3–5 yıl içinde katılımcıların yarısına yakınının yabancı firmalardan oluşacağını öngördüklerini de sözlerine ekledi.

“Kendi Elektriğinizi Kendiniz Üretin”

Enerji dönüşümü ve yenilenebilir sistemlerin yaygınlaşması konusunda önemli mesajlar veren Dilek, özellikle bireysel enerji üretimi ve çatı sistemlerinin ön planda olduğuna dikkat çekti.
“Şu anda özellikle çatı pazarı çok gündemde. Öz tüketim dediğimiz, evlerde, villalarda, müstakil binalarda kurulacak sistemler ön planda. Bu fuara gelen ev ve villa sahipleri, burada güneş panellerine dokunabilecek, depolamalı santral sistemlerini görebilecek ve kendi evlerine kurulum planlayabilecekler.”

Elektrik fiyatlarındaki düzenlemelere de değinen Dilek, ev sahiplerine yenilenebilir enerjiye geçme çağrısı yaptı.
“Elektrik fiyatlarında yapılan son düzenlemelerle sübvansiyonlar kademeli olarak kaldırılıyor. Dolayısıyla önümüzdeki dönemde maliyet bazlı fiyatlamaların artması muhtemel. Bu nedenle, ev sahiplerine buradan bir çağrı yapmak istiyorum: Gelin, kendi elektriğinizi kendiniz üretin. Bu sistemlerin maliyetini 3–5 yılda amorti ettiğinizde, sonrasında bedava elektrik kullanabileceksiniz.”

Dilek, yenilenebilir enerji sistemlerinin çevresel katkısına da dikkat çekerek sözlerini şu ifadelerle noktaladı:
“Üstelik sadece ekonomik değil, çevresel olarak da büyük bir katkı sağlanıyor. Tek bir güneş paneli, 50 ağaç kadar karbon emisyonunu dengeleyebiliyor.”

Başa dön tuşu