Üretim ve ihracat yetmez, güçlü ve sürdürülebilir bir finansal yapı şart

Gaziantep Sanayi Odası (GSO) ile İntegral Yatırım Menkul Değerler A.Ş. (İntegral Yatırım) iş birliğinde, sanayi firmalarının finansmana erişim imkanlarını artırmak ve sürdürülebilir büyüme stratejilerine katkı sağlamak amacıyla “Sanayi Şirketleri İçin Halka Arz ve Alternatif Finansman Modelleri Paneli” düzenlendi.

GSO ev sahipliğinde gerçekleşen panele; GSO Yönetim Kurulu Üyesi Mustafa Özgüler, İntegral Yatırım Yönetim Kurulu Murahhas Üyesi İbrahim Taşdoğan, İntegral Yatırım Kurumsal Satış Direktörü Sarper Dönertaş, Ekonomist Murat Sağman, Yeni Nesil Sanayici Platformu üyeleri ve çok sayıda firma temsilcisi katıldı.

Gaziantep sanayisinin hem Türkiye’deki büyüklüğü hem de istihdam gücü açısından kritik bir rol üstlendiğini belirten GSO Yönetim Kurulu Üyesi Mustafa Özgüler, Gaziantep’in 1.500 işletmesi ve 300 bin çalışanıyla Türkiye’nin en büyük organize sanayi bölgesine sahip olduğunu kaydetti. Yıllık 10 milyar dolarlık ihracat gerçekleştiren Gaziantep’ten İSO ilk 1000 listesinde 65 firmanın yer aldığını kaydeden Özgüler, sanayi şirketlerinin bu başarılarını sürdürebilmeleri için alternatif finansman yöntemlerine yönelmelerinin artık kaçınılmaz olduğunu vurguladı.

Özgüler, “Şirketlerimizin daralan piyasa koşullarında sürdürülebilirliklerini sağlamaları ve kendilerini geleceğe hazırlamaları gerekiyor. Yenilikçi, rekabetçi çözümlerle birlikte en fazla ihtiyaç duyduğumuz finansman konusunda alternatif kanalları değerlendirmeleri çok önemli. Bu noktada halka arzlar, işletmelerimizin sermaye piyasalarına açılmaları ile finansman yönetimine çok büyük katkıda bulunuyor. Bununla birlikte Odamız, Yeni Nesil Sanayici Platformu’nun da öncelikli konularından olan firmalarımızın kurumsallaşması, şeffaflık ve büyüme süreçlerine katkı sağlıyor. Küresel değer zincirine markanızla entegre olmak ve şirketin bilinirliğini artırmak için de halka arz çok önemli bir mecradır.” dedi.

Sermaye piyasaları şirketlere yeni bir yol açıyor

Şirketlerin ayakta kalabilmesi, büyüyebilmesi ve küresel rekabette yerini alabilmesi için yalnızca üretim veya ihracatın yeterli olmadığını kaydeden İntegral Yatırım Yönetim Kurulu Murahhas Üyesi İbrahim Taşdoğan, güçlü ve sürdürülebilir bir finansal yapının şart olduğunu belirtti.  Büyümeyi hedefleyen, yenilikçi ve ihracat odaklı işletmeleri için finansmana erişimin, artık yalnızca bir ihtiyaç değil, bir gereklilik haline geldiğini vurgulayan Taşdoğan, “Geleneksel bankacılık yöntemleri çoğu zaman yüksek faiz oranları ve sınırlı kaynaklar nedeniyle yeterli olmuyor. İşte tam da bu noktada sermaye piyasaları, şirketlerimize yeni bir yol açıyor. Halka arz, işletmelerimize uzun vadeli ve kalıcı kaynak sağlarken, aynı zamanda şeffaflık, kurumsallaşma ve yatırımcı güveni gibi çok önemli avantajlar sunuyor. Bugün Borsa İstanbul’da işlem gören şirketlerimize baktığımızda, halka arzın yalnızca finansal bir enstrüman değil, aynı zamanda bir kurumsal dönüşüm aracı olduğunu görüyoruz. Diğer yandan, tahvil ve bono ihraçları da bankacılığa alternatif olarak öne çıkıyor. Bu araçlarla şirketler, yalnızca bankalara bağımlı kalmadan, alternatif kaynak yaratabiliyor. İntegral Yatırım olarak, geçtiğimiz 21 aylık süreçte sadece halka arz süreçlerinde değil, tahvil ve bono ihraçlarında da şirketlerimize ciddi destekler verdik ve yaklaşık 9,4 milyar TL civarında kaynağın reel sektöre kazandırılmasına aracılık ettik” dedi.

Gaziantep’in üretim kapasitesi ve ihracattaki başarısının ülke ekonomisindeki önemine dikkat çeken Taşdoğan, “Amacımız sermaye piyasalarının sunduğu imkânları daha yakından tanıtmak, örneklerle açıklamak ve şirketlerimizin sermaye piyasası imkanlarından faydalanabilmeleri için yol göstermek. Gaziantep’in üretim gücü ve ihracat başarısının, sermaye piyasalarının sunduğu yeni nesil finansman yöntemleriyle birleştiğinde, yalnızca bölgesel kalkınmaya değil, Türkiye ekonomisinin geleceğine de büyük katkı sağlayacağına inanıyoruz” ifadelerini kullandı.

Halka arzın 6 avantajı

İntegral Yatırım Kurumsal Satış Direktörü Sarper Dönertaş da halka arzın şirketler için sağladığı avantajları aktardı. Halka arzın en önemli avantajının uygun maliyetli finansman sağlaması olduğunu belirten Dönertaş, alternatif finansman modellerine göre ciddi anlamda düşük maliyetleri olan bir kaynak yaratma modeli olduğunu kaydetti.

İkinci avantajın halka arzın şirketleri tanınabilirlik anlamında ön plana çıkarmasından dolayı borçlanma imkanlarının genişlemesi olduğunu ifade eden Dönertaş, diğer avantajları da şöyle sıraladı:

“Halka arzların üçüncü avantajı, şirketin değerlemesidir. Şirketin değeri halka arzdan önceki süreçlerde ortaya çıkıyor, olası birleşme, satış ve ortaklık görüşmelerinde soru işaretleri ortadan kalkıyor. Dördüncü avantajı itibar ve şirketin tanıtımı olarak sayabiliriz. Şirketlerin halka arz sürecinde hazırladıkları izahnamelerde şirketle ilgili tüm bilgiler yer alıyor ve şeffaf bir şekilde bilgilendirme yapılmasından kaynaklı olarak tanınırlık artıyor, şirket itibar kazanmaya başlıyor. İtibar kazandıkça da finansmana daha kolay erişim sağlayabiliyorsunuz. Beşinci olarak likidite avantajından bahsedebiliriz. Halka arzdan sonra ortaklar paylarını istediği zaman belli kriterler ölçüsünde satabiliyorlar. Altıncı avantajı ise kurumsallık ve şirketin devamlılığı. Şirketin finansmana erişme anlamında bir sıkıntısı olmasa da şirketin devamlılığı ve kurumsallaşması anlamında ciddi bir avantaj sağlayabiliyor.”

Dönertaş ayrıca, bu avantajlardan yararlanabilmenin her şirket için mümkün olmadığının altını çizerek, halka arz sürecine ancak belirli finansal ve kurumsal koşulları sağlayan, Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) tarafından onaylanan şirketlerin dahil olabildiğini vurguladı.

 

Kaynak: Ekonomim

Başa dön tuşu